Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), para politikası kurulu politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkardı.
İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Selimler, bu kararın gerekçeleri ve sonuçlarını dile getirdi.
Selimler, artışının beklentileri aştığını, ancak 2024’te planlar dahilinde ilerlendiğinde tekrar bir faiz artışı olacağını düşünmediğini aktardı.
Selimler, faizin tekrar artışının yıl sonunda enflasyon tahminini bozacak bir enflasyonun açıklanması ile mümkün olabileceğini dile getirdi.
Merkez Bankası politika faizini neden artırdı?
Prof. Dr. Hüseyin Selimler, TCMB’nin faiz artırımı hakkında Ensonhaber’e özel şu açıklamaları yaptı:
Merkez Bankası bizim seçimlerden sonra 8,5 olan politika faizini 45’e kadar yükseltmişti. Dünkü faiz artırımı ile 50 oldu. Genel beklenti 45’lerde bırakılması idi. Özellikle yurtiçinde yapılan tahminler 45 seviyesinde kalması yönündeydi. Yurt dışı kurumlardan yapılan bazı açıklamalar vardı. Yüzde 50 seviyesinde olması onların da biraz tahminden ziyade niyeti olduğunu düşünüyorum.
“2024 yılı Türkiye’de tahvil piyasası için önemli”
Çünkü 2024 yılının Türkiye’de tahvil piyasası için önemli olduğunu, verimli geçeceğini söylüyorlar. Bu ne demek? Tahvil faizi yükseldikçe yurt dışından kaynak girişi olursa tabii ki daha fazla kazanacaklar. Ama bakılan yorumlar ağırlıklı 45 seviyesinde bırakılması idi.
“Beklenti faizin sabit bırakılması yönündeydi”
Merkez Bankası’nın şubat ayında yayınladığı para politikası özetinde ve enflasyon raporunda ise aylık faiz enflasyon oranındaki ana eğilimindeki bozulma yani enflasyon görünümüne belirgin bir bozulma olursa politika sıkılaştırma yapılacağı söylendi. Ben de dün sabit bırakılacağını öngörüyordum.
Merkez Bankası tahmini şubat ayından sonra, yani Mayıs 2024 yılına kadar enflasyonun artacağı yüzde 70 seviyesine geleceği idi. Bizim ocak ve şubatta toplam yüzde 11 civarında enflasyonumuz arttı. Ama bunu aylık bazda evet yüksek geldi ama sonuçta yüzde 70’e kadar bir alanı olduğu için Merkez Bankası öngörülerinin dışında bir şey olmadığını düşündüm.
“Merkez Bankası enflasyona bakış tarzını değiştirdi”
Eğer mart ayı enflasyon oranı yüksek çıksaydı, nisan veya mayıs ayında bir faiz artışına gidebilir diye düşündüm. Ancak baktığımız zaman yine bu ayki yani dünkü politika faiz oranı metnine vurgu yaptığımda yine aylık faizdeki bozulmalar ifadesi var. Demek ki beklentiler içerisinde. Ama aylık bazda özellikle şubat ayının 4,50 gelmesi önemli. Merkez Bankası biraz da enflasyonun bakış tarzını değiştirdi ve önlem almak amacıyla faiz artışına gittiğini görüyoruz.
Bundan sonra Merkez Bankası’nın adımları nasıl olur?
Yurt içindeki yüzde 50 de beklenmiyordu. Yurt dışı kaynaklı tahminler, beklentiler yüzde 50 seviyesi. Şu anki verilerle artışa gidileceğini düşünmüyorum ama yeni politika metni belirtildiği gibi aylık faiz veya faiz günlük bozulma ne olabilir? Bu örneğin mart ayında yüzde 5-6 aylık enflasyon oranı gelir. Bir yıllık enflasyon ve yıl sonu itibarıyla da yüzde yüzde 36. Bu da yüzde 40 iki üst bandı yani yüzde 40’ların üzerinde bir enflasyon gelme ihtimali hesaplanırsa o zaman tekrar bir faiz artışı gündeme gelebilir.
“Seçim sonrası farklı senaryolar gündeme gelebilir”
Şu anki öngörüler içerisinde beklemiyorum ama tabii ki şu anki öngörüler seçim öncesi, seçim sonrası farklı senaryolar gündeme gelebilir. Vergi artışları, sıkılaştırıcı politikalar, enflasyon sürecine geçilip geçilmediği özellikle temmuz-ağustos ayında 2023’te enflasyon oranı 9,9 geldi. Bu bizim dezenflasyon sürecine başlamamız için ideal aylar gibi görünüyor ama bu ayların da yüksek geleceği beklentisi olursa seçimlerden sonra tekrar bir faiz artışı gündeme gelebilir. Ama daha önemli bir bozulma olması durumunda. Bunun dışında 2024’te şu verilerle gidersek tekrar bir faiz artışı olacağını düşünüyorum.
“Yıl sonunda enflasyon tahminini bozacak bir enflasyon olmazsa politika faizi artışı gelmez”
Merkez Bankası’nın faiz adımlarını enflasyonu düşürme noktasında düşünerek attığını ileten Selimler, sözlerini şöyle sürdürdü:
Çünkü politika metnine şöyle diyor. Aylık enflasyonun ana eğilimleri belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana kadar ya da enflasyon yönünde belirgin ve kalıcı bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkı ulaştırılacaktır. Ve aynı şekilde bu politika metninde benzer ifadeler var. Dolayısıyla enflasyonda belirgin ve kalıcı bozulma nedir? Zaten yüzde 73’ü öngörüyorlar. Mayıs ayına kadar bunun üzerinde ve yıl sonu 36 tahminini çok fazla bozacak bir enflasyon beklentisi politika faizinde ki artışı tekrar gerektirebilir. Bunun dışında bu alan içinde kalındığı sürece herhangi bir faiz artışı gerektirmez.
Mevduat faizlerinde son durum
Selimler, Merkez Bankası’nın faizleri artışa geçtikten sonra mevduat faizleri de bulunduğu yerden daha yukarı sıçramasını şöyle yorumladı:
Merkez Bankası politika faizini arttır iken biliyorsun politika faizi 45 iken borç verme, borç alma, faiz koridoru üst sınırı 45 artı 1,5 puandı. Koridorun alt borç olmasında 43,5 yani 1,5 puan altında. Yani politika faizi dışında banka Merkez Bankası’na borçlandığı zaman 45 artı 1,5, yani 46,5’tan borç alınıyordu. Orada da 1,5 puanlar üç puan yani 300 baz puana çıktı. Şu an politika faizi 50 iken banka politika faizi Merkez Bankası’ndan borç veren bir banka 53 ile borçlanma yaptı. Dolayısıyla Merkez Bankası’ndan borçlanma oranı artınca alternatif olarak mevduat faizinin yükselmesi lazım.
“Mevduat faizleri şu an yüzde 54’lerde”
Mevduat faizleri şu an yüzde 54’lerde, enflasyon yüzde 67’lerde ve yükselme eğilimi var. Yani bankaların da yükseltmesi gerekiyor ki kredi tarafında olağanüstü artışlar var. Hem kredi kullandırma var, artı artması gerekiyor. İşte dünyada da gidişat bu şekildedir.
“Dünya merkez bankaları faiz düşürüyor”
Biz faizi arttırdık ama dünyadaki gidişat şu an enflasyon faiz oranlarının sabit bırakılması ve düşüş eğilimine girmesi. Biz geç başlamıştık bu süreci. Merkez bankalarının faiz artırım süreci bizdeki gibi dünyada gündem ama dünyada gündem. Faizler sabit bırakıldı. Acaba ne zaman indirilebilir? Şu an dünyadaki 11 tane büyük merkez bankasının 10 tanesi faiz indirimlerini gündeme almaya başlıyor. Şu an Avrupa Merkez Bankası, Fed ve İngiltere Merkez Bankası son bir hafta içerisinde her üçü de mevduat politika faizini sabit bıraktılar.
“Altın fiyatları artabilir”
Haziran ve sonrası için de artık indirimlerin biraz da netleşmesi gündeme gelecek. Biz faizi artırdığımız için belki bundan ilk etapta faiz düşüşünden olumsuz etki görmeyeceğiz. Ancak dünyada bütün ülkeler faiz indirdiği için dolar Fed de faiz indirirken dolarda fazla bir düşüş olmayacak. Altın gibi ürünlerin fiyatları biraz daha yukarıya gidebilir. Bizim seçim sonrası senaryolarda da genelde yorum yapıldı. Şu şekilde yapılıyor.
“Kur yükselebilir”
Biraz daha kurun yükseleceği şekilde özellikle Amerikan dolarının güçlü kalması. Bizim de faiz artırımı özellikle dün doları biraz düşürdü. Ama seçim sonrası dönemlerde atılacak adımlarla dünyadaki ülkeler, merkez bankaları faiz artırımına indirimle gittiği zaman belki döviz kurları zayıflamış gibi görünebilir ama şu ana kadar biz bastırdığımız için seçim sonrası biz de biraz hareketlenme görülebilir.
Merkez Bankası rezervleri azaldı. Faiz artışına gitmemiz bunu biraz dizginlemek olabilir ama Avrupa’da en az faizle gidilmemesi bizim seçim sonrası atacağımız adımlar. Kuru biraz daha yukarıya hareketle indirebilir. Mevcut enflasyon ve faiz oranı dikkate aldığımız zamanda kurun daha yukarıda olması gerekiyor.
“Politikalar seçimden sonra daha netleşecek”
Önümüzde seçim süreci var. Vatandaşın alım gücü, enflasyon oranları seviyesi seçim bittikten sonra netleşecek. Çünkü şu an bazı mal ve hizmet fiyatları, vergiler ertelenmiş durumda. Seçimden sonra atılacak adımlar. Ondan sonra şu an seçim öncesi atılan sıkılaştırma adımları, seçim sonrasının hangi boyutta olacağı, bizim bundan sonra dezenflasyon sürecimiz, Merkez Bankası faizleri, bankaların mevduat kredi faizleri konusunda piyasada biraz daha net bir tabloyu ortaya çıkartacak. Şu an bir belirsizlik hakim.
GÜNDEM
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024